Menü
Seki`nin evleri üçer beşer dönüm bahçeler içindedir. Bahçelerin kenarları 60 cm eninde yeşil anglarla çevrilidir. Bahçenin kenarları hiç sürülmez. Bu anglara elma, ceviz, ayva, iğde, armut, erik ağaçları dikilirdi. Bahçelerin ortası sürülür, buralara sebzeler (fasülye, darı, domates, pırasa, havuç, yerelması, lahana) dikilirdi. Bahçelerin anglarında kendiliğinden mor menevşeler çıkardı. Mor menevşeler nedense ayva ağaçlarının diplerini çok seviyorlardı. Seki`nin bahçeleri kaynak suları ile sulanır, Menevşelerin tohumları bu sularla gelip ayva diplerine yerleşirlerdi.Eskiden Toros Dağları`ndan gelen derelerin kenarları mor menevşelerle dolu oluyordu. Çocukluğumuzda başkalarının bahçelerine menevşe "çalmaya" giderdik. Hayatımda en çok "çaldığım" şey menevşedir. Bu zamanda Seki`nin bahçelerinde ne mor menevşe kaldı ne de yerli meyve ağaçları kaldı. Bu yüzden Seki ile özdeşleştirdiğim mor menevşenin kitabımda yaşamasını istedim.- Esin TürkmenKitabın adıyla başlayan, içeriğiyle süren bir zamanda yolculuğa çıktım. Öncelikle adı etkiledi beni. Menevşe, Karacaoğlan gibi nice halk ozanına konu olmuş, türküler yakılmış bir çiçektir. Biraz özlemi, yitip gitmişliği, geçmişi çağrıştırdığından içinden hüzün geçer. Brezilyalı büyük yazar Jorge Amado *insanın anayurdu çocukluğudur* der. Bu çok anlamlı, derin ifade beni hep etkilemiştir. İnsan yaşı ilerledikçe daha çok geçmişine dönüyor, sığınıyor, hatta sarılıyor sanki. Yetmişe dayayınca yaşam merdivenini daha fazla çıkmak istemiyor!Esin, Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenlerin yetiştirdiği, bizim kuşağın çalışkan, kültürlü, birikimli öğrencilerindendir. Öğrenciyken, öğretmenken, emekliyken de sorgulayan, okuyan gerçek bir cumhuriyet kadını ve aydınıdır. Çocukken Seki bana, sırtını dağlara vermiş, ayaklarını sonsuz ovaya uzatmış bir canlı gibi gelirdi. On kilometre derinliği ve genişliğiyle sığır otlattığımız yemyeşil ova, çocukluğun verdiği mekan kavramı farklılığıyla öyle düşünmeme yol açıyordu sanırım.İşte Esin öğretmenin anlattığı insanlar böyle bir coğrafyanın ürünü. Benim de bildiğim tanıdığım en yakın akrabalarımdan konu komşuya dek birçok insan var. Birbirleriyle ilişkilerini, çelişkilerini, esprilerini kendilerine özgü yerel ağızla, otantik yapılarıyla çok güzel aktarmış. Büyük usta Yaşar Kemal’in Yusufçuk Yusuf romanının girişinde söylediği *O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler* tanımına uygun bu insanları, yazıya geçirerek yitip gitmelerini önlemiş.- Mehmet Atay
Kora Yayın tarafından yayımlanan, Esin Türkmen kaleminden çıkan Seki’nin Mor Menevşeleri kitabını keşfedin. Anlatı Kitapları kategorisinde Avrupa Kitabevi'nin özel indirimleriyle sizi bekliyor.
Hemen sipariş verin ve Avrupa'ya hızlı teslimat avantajlarından yararlanın!
Edebiyatın büyülü dünyasına bir adım daha atın.
Siparişine ait tüm kitaplar en geç 1-3 iş günü içinde kargoya verilir
Aradığın kitabı bulamıyor musun? Hemen bize yaz ve stoklara yükleyelim.
Kargo sürecinde hasar gören ürünleriniz için %100 iade
Evet! Tüm kitaplarımız sadece yetkili ve büyük yayınevlerinden tedarik edilir.
Siparişiniz hazırlandığı anda e-posta adresinize kargo takip numaranız ve linkiniz anında iletilir. Ayrıca takip numaranızı müşteri hesabınızdan da görebilirsiniz.
Sağ altta bulunan Destek kutucuğundan bize ulaşabilirsiniz. Size en hızlı şekilde geri döneceğiz.